SIEMENS EV ALETLERİ İLE CHEF TALKS; İnci Özay Hatipoğlu

Başarılı şeflerin mutfağın ötesindeki ilham veren yaşamlarına konuk olduğumuz Siemens Ev Aletleri ile Chef Talks söyleşilerinde bu sefer konuğumuz eğitmen şef İnci Özay Hatipoğlu.

Gastronomi dünyasına genç şefler yetiştiriyorsun. Bu noktaya gelene kadar ki yolculuğundan bahseder misin?

İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema-Tv Bölümünden 2002 yılında mezun oldum. Ardından çocukluğumdan beri çok meraklı olduğum mutfak işlerini derinlemesine öğrenmek için 2003 yılında ABD’ye gittim ve Johnson & Wales Üniversitesinde Gastronomi eğitimi aldım. 2005 yılı Ekim ayında Türkiye’ye döndüm ve o gün bugündür 5 yıldızlı otel mutfaklarından gıda tedariğine kadar sektörün neredeyse tüm bölümlerinde çalıştım. Uluslararası tanınan bir çok markanın ‘’marka elçiliği’’ni yaptım. Dergilere aylık yazılar yazdım ve hala aylık, düzenli olarak yazmaya devam ediyorum. Birçok ülke, şehir, kasaba gezip, araştırdım ve sonrasında dünyanın farklı yerlerine gastronomi turları düzenledim.

2013 yılından bu yana SonMastori.com ismini verdiğim Blog’uma ve farklı markalara içerik üretiyorum. Yaklaşık 2 senedir de özel bir yemek akademisinde ‘’Dünya Mutfağı’’ dersi veriyorum.

 

İnci şef nasıl bir eğitmen?

Kendimi her zaman öğrenci olarak gören bir eğitmenim. Öğrenecek, tecrübe edecek çok şey var ve biz çok az şey biliyoruz. Bu yüzden sürekli çalışıyorum. Öğrencilerimle birlikte ben de öğrenmeye devam ediyorum. Öğrencilerimin içindeki yaratıcılığı çıkarmalarını ve kendilerini ifade edebilmelerini sağlamaya uğraşıyorum. Son derece esnek bir yapıya sahibim, belli bir müfredatımız olmakla birlikte dersleri herkesin ruh haline bağlı olarak değiştirebiliyorum.

 

Bir şef olarak motivasyon kaynakların nelerdir?

Yaptığım yemeklerle bir hikaye anlatmaya çalışırım. Bunu karşı tarafa aktarabilmek ve yemeğin birleştirici tarafı var ya, işte sanırım o en büyük motivasyon kaynağım.

 

İşindeki yaratıcılığını besleyen ilham kaynakların neler?

En başta doğa. Tam anlamıyla vahşi doğa. Ağaçlar, deniz, dağlar, çiçekler, çöller, göller… Ve tüm bunlara kaçış anlarım. Doğanın içindeyken adeta içimden ilham pınarları fışkırıyor desem abartmam.

 

Mutfağın ötesine geçtiğinde seni heyecanlandıran, hayatını zenginleştiren anlar neler?

Ben aynı zamanda düzenli olarak ders veren, Yoga Alliance sertifikalı bir yoga eğitmeniyim. Yoga, sadece bedensel asana hareketleri olmanın çok ötesindedir. Yoga başta kendini anlamaya ve belki de (hatta) bulmaya götüren bir yolculuktur. Yoga ile birlikte kendime, çevreme, ilişkilerime kısacası hayata bakış açım değişmekte ve hayatıma büyük zenginlik katmakta. Az evvel de söylediğim gibi doğanın içinde olmak beni çok heyecanlandırır ve mutlu eder. Ayrıca yüksek irtifa dağ tırmanışları yapıyorum. Bu zaten başlı başına büyük bir heyecan! insanı müthiş terbiye eden bir tarafı olduğunu belirtmeden geçmek istemem. Geri çekilmeyi, yeri geldiğinde bırakmayı öğreniyorsun zira hayatın söz konusu. Yüzmeyi çok seviyorum. Beni bırakın denize saatlerce çıkmam.

 

Yorucu bir günün sonrasında rahatlamak, huzur bulmak ve yenilenmek için neler yapıyorsun?

Hayvanları çok seviyorum. İmkanım olsa her türlü hayvanı beslemek isterim. Ama şehir hayatı malum, şu an için iki tane kedi bakmama imkan veriyor. Rahatlamak ve huzur bulmak için, canım kedilerimi biraz sıkıştırıyorum. Onlarla oynuyorum, öpüyorum, sarılıyorum. Sonra da hep birlikte uyuyoruz.

 

Gelişen teknoloji mutfaklarımıza yenilik ve konfor getiriyor. Günlük yaşantındaki deneyimlerinden yola çıkarak beyaz eşyaların senin mutfağındaki önemi nedir?

Gelişen beyaz eşyaların hayatımızı kolaylaştırdığı bir gerçek. Artık her şey nerdeyse bir dokunuşla halloluyor. Son derece işlevsel olmalarının yanı sıra, tasarımlar da o kadar güzelleşti ki hepsi resmen birer ilham kaynağı benim için.

 

RELATED POSTS