Kahveli Sohbetler; Saffet Emre Tonguç

Her ay Krups için gerçekleştirdiğim kahveli sohbetlerin bu sefer konuğu Saffet Emre Tonguç oldu. O harika bir hikaye anlatıcısı. Tarihe dair onu dinlemek öyle keyifli ki zaman nasıl geçmiş farketmezsiniz.

Ara ara bir yerlerde yolumuz kesişiyor Saffet ile. Bu sefer de kahveye dair çok keyifli bir söyleşi için bir aradaydık. Haydi buyrun işte o sohbetten satırlar…

saffet-ile-krups-pic

Sevgili Saffet, bugüne dek 128 ülke gezmiş biri olarak en keyifli kahvelerini nerede içtiğini öğrenebilir miyiz?

Dünyanın birçok yerinde farklı kahveler denedim. Benim tercihim daha çok Türk kahvesi, filtre kahve ya da latteden yana oluyor. En lezzetli kahve adreslerimin ilk sırasına Türkiye’yi koyabilirim. Çünkü bizde kahve sadece kahve değil, ona eşlik eden ritüeli seviyorum. İstanbul ve Gaziantep’te çok başarılı kahveler içtim.  İstanbul’da Kapalıçarşı’daki Fes Kafe’yi ve Gaziantep’te Seddar Bey’in patent alan iki renkli kahvesini çok seviyorum. Yine Kapalıçarşı’da Şark Kahvesi var; kahveyi hala külde pişiren yarım asırlık bir durak. Balat’taki Nev-i Kahve de kömürde pişen Türk kahvesi ile tercihlerim arasında. Ve bir klasik Mandabatmaz. Kapısının önünde birkaç tabure var, oturacak yer bulmak pek mümkün olmasa da 1967’den beri lezzetli kahveleriyle vazgeçilmezler arasında. İsmi de kahvenin üzerindeki köpükten gelmiş öyle yoğun ki manda bile batmaz denmiş. Avrupa’nın en güzel kahvelerini 2 yıl yaşadığım Viyana’da ve defalarca gittiğim Roma’da içtim. Ve Bali’de içtiğim kahveler hem tadı hem de kahveme eşlik eden muhteşem atmosfer ile bambaşkaydı.

Sık seyahat eden, çok okuyan bir yazar olarak sen de “kahvesiz yapamayanlar”dan mısın? Kahvenin hayatındaki yeri nedir? Günde kaç kez içersin örneğin?

Kahveyi seviyorum ama gün içinde elinde sürekli kahve ile dolaşanlardan değilim, istisnai bir durum olmadıkça 1 ya da 2 fincanla sınırlamayı tercih ediyorum. Çünkü kafein uyku düzenimi fazlasıyla etkiliyor. Her sabah çok yoğun bir programla güne başlıyorum o yüzden kaliteli uyumaya dikkat etmem gerekiyor. Ben en çok sabah kahve kokusuyla uyanmayı seviyorum. Kahvemi de mutlaka sabah saatlerinde içerim, 2.’sini ise öğleyin… Sütlü ve şekersiz seviyorum. Tam bir tatlı düşkünüyüm. Kahveyi de yanında bir parça çikolata ile içmekten ya da yanına sevdiğim bir tatlının eşlik etmesinden keyif alıyorum.

Bugüne dek, Martha Stewart, Oprah Winfrey gibi birçok önemli sime İstanbul’u anlattın. Peki, onlara İstanbul’un neresinde kahve içmek en keyiflisiydi senin için?

Madeleine Albright’ı Mangeri’ye götürmüştüm, çok beğenmişti. Birçok konuğumu götürdüğüm Pierre Loti’de Haliç manzarasına karşı içilen kahveler çok keyifli oluyor. Bir de Bebek Starbucks’ın atmosferini seviyorlar. Boğaz manzarasına karışan kahve kokusuna sahip olmak kesinlikle ayrıcalık.

İyi bir müzik dinleyicisi olduğunu biliyoruz. Bazı kahve tutkunları için “müziğin yanında kahve” yerine “kahvenin yanında müzik” önce geliyor! Senin de kahve içip keyif yaparken tercih ettiğin müzikler oluyor mu?

Eğer evimdeysem, jazz eşliğinde içmeyi tercih ederim. Daha çok klasik  jazz dinlemeyi severim. Lounge ya da klasik müziği de o anki moduma göre dinleyebilirim. Eğer dışarıdaysam, bulunduğum atmosferde çalan müziğe özellikle kulak vermeyi, farklı tınıları yakalamayı seviyorum.  Mesela otantik bir adreste Türk kahvesini alaturka müzik eşliğinde içmeyi de severim.

RELATED POSTS